RepMan Gündem Benchmark Toplantısı

RepMan İtibar Araştırmaları Merkezi’nin 2024 yılı teması “Sürdürülebilirlik Stratejileri Uygulamalar ile Tutarlı mı?” şeklinde belirlendi. Bu başlık altında yapacağımız etkinliklerden bir diğeri 6 Mayıs 2024 Pazartesi günü 10.00-16.00 saatleri arasında Delta Marriott Kanyon Levent oteli salonlarında gerçekleştirildi.

RepMan Danışma Kurulu Üyemiz Dr. Sertaç Doğanay’ın moderasyonunda yapılan toplantı programı şu akışla gerçekleştirildi.

10.00 Tanışma ve program akış bilgisi

10.15 Genel tartışma

Sürdürülebilirlik stratejilerinde temel sorun alanları neler?

11.15 Genel Tartışma

Sorun-Çözüm alanlarında “alt başlıklar” neler olabilir?

12.30 Öğle yemeği

13.30 Yuvarlak masa tartışmaları

Rastlantısal dağılımlı yedi ayrı masada “ayrı ayrı” sorun-çözüm alanları tartışmaları

15.00 Yuvarlak masa çıktıları sunumları

Üç temel sorun alanı – Üç temel çözüm önerisi

15.45 Sonuç bildirgesi

16.00 Kapanış

2024 yılı kurumsal destekçilerimiz: Allianz Türkiye, Kale Grubu, Panasonic EWT, Türk Traktör, Unilever, Yapı Kredi ve Zorlu Holding’e içten teşekkürlerimizi iletiyoruz.

 

 

 

REPMAN BENCHMARK TOPLANTI RAPORU

6 Mayıs 2024, Delta Marriott Levent

İstanbul

“Sürdürülebilirlik stratejilerinin uygulamalarla tutarlı olabilmesi için ne yapılması lazım?”  sorusunun altında hangi alt başlıkların tartışılması lazım?
5 Alt başlık altında üretilen fikirler
Herkesin ikna olacağı performans kriterleri nasıl olmalı?  Sürdürülebilirlik nasıl iş hedeflerinin parçası haline getirilebilir?
  • REPMAN öncülüğünde ve TÜSİAD alt çalışma grubunun üstlenmesi ile Türkiye’de “Change Now” benzeri bir Zirve’nin düzenlenmesi. Zirvede başarı örneklerinin paylaşılması. SKD, GC, TGİD, UN, TKYD, TKSD, Dünya Bankası, Sermaye Piyasaları Birliği, EBRD, meslek örgütleri ve sanayi odaları gibi STK ve yapıların bu organizasyona aktif katılımlarının sağlanması. Etkinlikte, sürdürülebilirliğin trend değil mecburiyet olduğu ana mesajının aktarılması.
  • Yükselen “sosyal belediyecilik” anlayışıyla gün geçtikçe önemi artan yerel yönetimlerde sürdürülebilirlik bilincinin yaratılması. Bu konuda büyükşehir belediyelerinin inisiyatif almalarının sağlanması. Bu doğrultuda yapılacak algı yönetimi faaliyetlerinde paydaşların bilinçlendirilmesi ve etkin kılınması. Türkiye’deki (İDA, TÜHİD, RVD, RD gibi) iletişim meslek örgütlerinin bir araya gelerek oluşturacakları bir örgütün bu harekete liderlik etmesi.
  • Bir index kurularak, performans kriterlerinin senkronize edilmesi ve sektör bazında standartlaştırılması.

Sürdürülebilirlik bir marka tarafından nasıl sahiplenilmeli ve içselleştirilmeli? Sürdürülebilirliğin şirkette sahibi kim olmalı? Sürdürülebilirliğin uygulanmasında liderlerin rolü nasıl olmalı?

3 somut çözüm önerisi:

  • Konu değişim yönetimi çerçevesinde ele alınmalı
  • Metodoloji olarak Mc Kinsey’in 7S modeli benimsenmeli
  • İzlenebilir ve hesap verebilir marka nasıl olunur? kılavuzu oluşturulmalı

1) Nasıl bir değişim hedefliyoruz? Konu, McKinsey’in 7S modeli çerçevesinde değişim yönetimi bakışı ile ele alınmalı;

  1. Structure
  2. Systems
  3. Strategy
  4. Skills
  5. Staff
  6. Style
  7. Shared Value: Nasıl bir değer önerisi?

Toplum, çalışanlar ve tedarikçiler için etki odaklı, hesap verebilir ve şeffaf

2) Tüm çalışanlar ve paydaşlar ortak bir vizyonda ve amaçta buluşmalı

1) Kurumun öncelikleri tüm paydaşlarla birlikte belirlenmeli

2) Hedefler ve taahhütler belirlenmeli

3) Aksiyon planı oluşturulmalı

4) Şeffaf bir biçimde kamuoyu ile paylaşılmalı ve raporlanmalı

Burada, üst yönetimin vizyonu ve kararlılığı liderliği esas

3) Kurumlarda sürdürülebilirlik komiteleri kurulmalı

CEO’ya raporlar ana fonksiyon liderleri birlikte çalışır (entegre bakış açısı ile çalışan matrix bir yapı kurulur)

KPI’lar belirlenir

Hızlı adapte olabilir, öğrenen ve esnek bir organizasyon olmalı

4) Marka ürünün kullanım ömrü tamamlandığında nasıl elden çıkarılacağı ile ilgili, sorumluluk almalı, bu bilgiyi tüketicisi ile paylaşmalı

Süreçlere kamu ve siyaset tarafı nasıl daha çok dahil edilmeli? Aktivist şirketler ve şirketlerin örgütlenmeleri nasıl olmalı?  STK’lar ile iş birlikleri nasıl olmalı?
  1. Mevcut STK’ların kendi sektör ve ilgi alanlarına yönelik sürdürülebilirlik alanında siyasi çekişmelerden bağımsız olarak bilinçlendirme faaliyeti yürütmesi. Ayrıca, mevcut ulusal ve uluslararası fon ve teşvikler hakkında tarafları bilgilendirmesi.
  2. Karbon borsası, fon koordinasyonu gibi imtiyazlar ışığında taraflara pozitif ayrımcılık yapılmasına yönelik çalışmalar yapılması.
  3. Online ağırlıklı olmak üzere eğitim ve sertifika programları ile uzman yetiştirilmesi ve farkındalık çalışmaları yürütülmesi.

Türkiye’nin yerel ve mevcut şartları içerisindeki konulara öncelik nasıl tanınabilir?
  • Türkiye’de kamu yeşil dönüşüme yönelik ve sosyal ve yönetişim alanında mevzuat geliştirilsin
  • Sektör ve meslek dernekleri lobi kavramından ve çıkardan uzaklaşıp itibar kazanmak için kamu yararına yönelik aktivizim yapsın
  • Özel sektör özellikle Anadolu’ya yönelik projelerde radikal işbirlikleri gerçekleştirsin
  • İyi uygulamalar rehber ve ilham olsun, yapanlar bunu hem paylaşsın hem de yardımcı olsun itibar kazansınlar
  • İyi ve başarılı ölçümlenmiş uygulamaların benchmark paylaşım zirvesi düzenlensin teyid.org, TÜHİD

Gençlere sürdürülebilirlik meselesi nasıl benimsetilmeli?
  1. Gençlere yönelik özel bir “Sürdürülebilirlik okur yazarlığı” programı geliştirilmesi verilmesi (UN Youth ve kamu partnerliğinde, özel sektör akademik dünya, STK’lar ve medya destekçiliğinde, yerel yönetimlerle iş birliği yapılarak)
  2. Bu kapsamda 101 eğitimleri haricinde özelleştirilmiş bir müfredatın belirlenmesi
  3. Sürdürülebilirlik ve ekolojik yaşam rehberlerin oluşturulması
  4. Sürdürülebilirlik ve ekolojik yaşamla ilgili burs ve sertifika programlarının hayata geçirilmesi
  5. Bu programların içinde liderlerin yetiştirilmesi

Good is the new cool

 

 

EK GÖRÜŞLER

Ayrıca toplantı sonrasında şu sorunun cevabı arandı

” İş dünyası kâr odaklı iş modelleri ile çalışmak durumunda. Günün sonunda son sözü bilançonun en son satırının söylediği bir ortamda sürdürülebilirlik ve bu şemsiye altındaki söylemler çok romantik kalabiliyor. Bu gerçekten hareketle sürdürülebilirlikle ilgili hangi somut eylem bizi kısa sürede bir paradigma değişimine taşıyabilir?

 

Kapital birikimini doğayı eriterek yapmak, arada üretilenleri de çöp yapmak bir gerçeklik olamaz

Bunu bir gerçek olarak kabul ettiğimizde esnemek ve yenilenmek mümkün olmuyor. Mevcut kar modeli geçersiz bir model çünkü kaynak kullanımına baktığımızda ülkelerin GDP büyümesinde değil büyük bir gerileme içinde olduğunu görüyoruz. Bugün için doğadan çekilen her şey yarın işimize yaramayacak materyallere dönüştürülüyor çünkü al-yap-kullan-at modelini hayata geçirmekteyiz. Kapital birikimini doğayı eriterek yapmak, arada üretilenleri de çöp yapmak bir gerçeklik olamaz. Doğa bu şekilde çalışmaz ve Dünya Gezegeninde kendi uydurduğumuz kuralları bir kenara bırakıp asıl ev sahibinin kuralına baktığımızda temel prensipler olarak şunları görürüz,

  • Fonksiyonellik,
  • “0” atık,
  • Her sürecin çıktısı bir başka sürecin “besini”dr (çöp veya atık değil),
  • Üstün bir fizik ve kimya mucidi olarak doğa kullanamayacağı, zarar verecek malzeme üretmek – insan türünün ortaya çıkardığı 350,000 novel entities var kimyasal veya organik malzeme ve bunlar dönüşemiyor,
  • Doğa her bir bireyine ve türüne yer açar, ayrıcalık yoktur simbiyotik ve kollektif yaşam vardır,
  • Sistemler üzerinden çalışılır sistemler de bereket döngülerini oluşturur bunlar da hava su ve toprak olarak yaşamı ortaya çıkartır.

Bu denklem doğru değil!

Dünya insanların kâr etmesi amacında değil. Her canlının bir yaşam amacı var. Arı’nın, böceklerin, karıncanın, bir yaşayan organizma olarak Dünya’nın yaşam amacı üzerindeki tüm canlı ve cansız varlıkların yaşamsal coşku içinde ve devinim halinde yaşamsal kaynaklara sahip olması ve prosper etmesidir.

Peki biz insanların yaşam amacı nedir? Kâr etmek ve para kazanmak mı? Bu denklem doğru olmadığı için sonuçları da doğruya çıkarmıyor bizi.

Sürdürülebilirliğe geçişi sağlayan bir paradigma değişimi gerektirir.

Sürdürülebilirlik zorluklarını yaratan ve yayan koşulları anlamak, onları ilk etapta yaratan indirgemeci ve antroposentrik düşünceden uzaklaşmak için sistem düşüncesi adapte etmek gerekiyor.  Sürdürülebilirliğin ortaya çıkması için elverişli koşulları yaratmak için önemli ölçüde halkın katılımına dayanan varsayımlara ve dünya görüşlerine meydan okuyan bütünsel, entegre ve disiplinler arası düşünmeye geçiş gerekiyor. Sistem dönüşümleri, teknolojilerde, sosyal uygulamalarda, iş modellerinde, düzenlemelerde ve toplumsal normlarda birbirine bağlı değişiklikler, sistemin mevcut sürdürülemez şekillerde davranmasına neden olan bileşenleri ve yapıları temelden değiştirmek için tasarlanmış planlanmış bir süreç  sürdürülebilirliğe geçişi sağlayan bir paradigma değişimi gerektirir.

Çevreci yöntemlerle üretilmiş ayakkabının üretildiği şirketten hisse aldığımızda bu paradigma değişir

Ben bu ifade ile barışık değilim. Şöyle ki…

“İş dünyası kar odaklı olmasına rağmen sürdürülebilirlik stratejileri somutlaşmalı” değil “İş dünyası kar odaklı olduğu için sürdürülebilirlik stratejileri somutlaşmalı”

Şirketin varlık sebebi ve verimliliğini sürdürülebilirliğin karşısında konumladığımızda kendi sınırsız ufkumuzu sınırlandırıyor ve mevcut durumun statükosunu daha da güçlendiriyoruz. Sürdürülebilirliğin varoluşsal bir problematik olduğuna olan vurguyu hafifletmemek, dilimizi buna göre oluşturmak tarafındayım.

Sürdürülebilirlik bir kapsayıcı kavram. Dolayısıyla bir veya birkaç somut adımla paradigma değişmez, arzu ettiğimiz paradigma değişimini tetikleyip destekleyecek etmenlerin en güçlüsü yatırımcı beklentisindeki bir paradigma değişimi. Bir diğer deyişle çevreci yöntemlerle üretilmiş ayakkabı alarak değil çevreci yöntemlerle üretilmiş ayakkabının üretildiği şirketten hisse aldığımızda bu paradigma değişir.

Sürdürülebilirlik iş hedeflerinin parçası değil kendisidir. Somutlaşmasına ihtiyaç yok. ESG kriterleri bu alandaki somutluğu sağlayan bir framework bize veriyor.

Sürdürülebilirliğin doğru ve tek geçerli iş yapma biçimi olması için bir markanın sahiplenmesi yeterli değil. Küresel bir idare olmalı, küresel iradeyi takip eden devletler olmalı ve yasalar sürdürülebilir üretimi teşvik etmeli, kurumsal yatırımcı bu konuya olan desteğini artırmalı, bireysel yatırımcı baskı yapmalı, müşteri ve çalışan talep etmeli. Bunlardan biri eksik olduğunda su yolunu buluyor ve şirket o boşluktan doğan avantajları kullanmaya yöneliyor.

Ceo’lar için bir performans ölçütü haline getirmek

Kendimce önemli bulduğum hususlar:

Kaynakları dijital ve sürdürülebilirliğe yönelik dönüşüm girişimlerine yönlendirmek.

Eko-dijital çağın süreçleri nasıl kolaylaştıracağının, tasarruf sağlayacağının ve verimliliği artırabileceğinin altını çizmek, kısa dönemli kazanımlarla uzun vadede sürdürülebilirliğin birlikteliğini, bütünleşmesini sağlamak.

Sürdürülebilirliğin, iş dünyasının ve kurumların ürettiği hizmetlerin ve ürünlerin en önemli ve öncelikli unsuru, ayrılmaz bir parçası olduğunu kuruculara, patronlara, yönetim kurullarına, Ceo’lara ve diğer üst düzey yöneticilere iyi anlatmak.

Bu hususu, Ceo’lar için çok önemli bir performans ölçütü haline getirmek.

Ceo’ların, bir bayrak yarışı gibi, bunu kendilerinden sonra gelecek Ceo’lara aktarmasını sağlamak.

Sürdürülebilirliği, ürün ve hizmet üreten kurumların Ceo’larından, müstahdemine bütün çalışanların, kurumların ve kişilerin ürettiği ürün ve hizmetleri satın alan bütün insanların, müşterilerin yaşamının bir parçası, onların yaşam felsefesi haline getirmek.

Paradigma değişimi için somut eylem: İletişim. Bilançonun son satırına karşı “yok olma korkusunu işlemek”. Olası felâketin boyutlarının ne olabileceğini halen başlangıç evresindeki sorunların -devlet, özel sektör ve STK’lar iş birliğiyle hazırlanacak- kısa belgeselleriyle, kurumlara ve kamuoyuna anlatacak ‘gerçekçi, nitelikli ve yüksek frekanslı iletişim kampanyaları’ düzenlemek.

17 iddialı amaç, tüm sektörler ve şirketler açısından global bir yol haritası da sunuyor

İş somut eyleme geldiğinde şirketlerin artık her türlü bu konuyu gündeme almak mecburiyetinde olduklarını gündeme almak için bir konu yönetimi yapılabilir düşüncesindeyim. Burada kamu kurumlarıyla işbirliği içerisinde tüm kamuoyunu bilinçlendirme kampanyaları yapılabilir, böylelikle halk bilinçlenmesi ile şirketleri de  uygulamaya zorunlu hale getirebiliriz.

İş dünyasında, şirketlerin sürdürülebilir ekonomik büyümesi elbette önemli. Ancak gezegenimizin geleceği açısından karşı karşıya olduğumuz ana sorunların çözümünü hedefleyen BM‘nin ortaya koyduğu Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları da neredeyse tüm sektörleri ilgilendiren bir bağlayıcılığa sahip. Birbiri ile bağlantılı 17 iddialı amaç, tüm sektörler ve şirketler açısından global bir yol haritası da sunuyor. 

Sürdürülebilirlik bakış açısının romantik bir söylemin ötesine geçebilmesi için sürdürülebilir kalkınmanın temel ilkesi olan ekonomik, çevresel ve sosyal bileşenlerin benimsenmesi büyük önem taşıyor. Kalkınmanın sürekliliği için kaynakların da sürekliğinin sağlanması gerekiyor. Düşük karbon ekonomisine geçiş, çevresel, sosyal alanda göstergelerin raporlaması ve hükümetler, sivil toplum kuruluşları başta olmak üzere toplumun her düzeyinde sürdürülebilir kalkınma amacı etrafında kenetlenmek gerekiyor. Ancak bu kapsamda kısa vadeli ve acil bir eylem planı bizi paradigma değişimine taşıyabilir.

1. Herkesin ikna olacağı sürdürülebilirlik performans kriterleri nasıl olmalı? Sürdürülebilirlik nasıl işhedeflerinin parçası haline getirilebilir?
Toplam etki doğru şekilde ortaya konmalı. Var olan bu etkinin olumsuz yönünü azaltmak için somut hedefler olmalı. Ve bu hedeflerin yıllar içinde değişimi de şeffaf şekilde ortaya konmalı. Ayrıca ne yaptıklarının iletişimi yapmaya ek, şirketler hangi konularda neden zorlandığının da iletişimini yapmalı. Bu da ikna edici olacaktır.  
 
İş hedefleri haline gelmesi için makroda hedefler olmalı. Bunun başarıya ulaşması için hangi birim konuyu nasıl ele alacağına yönelik aksiyon adımları çıkmalı. Ve bunun takibi yapılıp şeffaf paylaşılmalı.
2. Sürdürülebilirlik bir marka tarafından nasıl sahiplenilmeli ve içselleştirilmeli? Sürdürülebilirliğin şirkette sahibi kim olmalı? Sürdürülebilirliğin uygulanmasında liderlerin rolü nasıl olmalı?
Şirkette konunun koordinasyonu için bir lidere ihtiyaç vardır. Fakat bu lider farklı departmanlardan çalışanların katılımı ile komiteler kurulmalı. Ve bu komite düzenli bir araya gelerek hedefler koymalı, birbirlerini güncellemeli. 
 
3. Süreçlere kamu ve siyaset tarafı nasıl daha çok dahil edilmeli? Aktivist şirketler ve şirketlerin örgütlenmeleri nasıl olmalı? STK’lar ile işbirlikleri nasıl olmalı?
Hayata geçirmek istedikleri projeler özelinde çalışan uzman STK’lar belirlenmeli. Ve STK’ların uzmanlık alanlarından destek alarak etkili işler yapabilirler. 
 
4. Türkiye’nin yerel ve mevcut şartları içerisindeki konulara öncelik nasıl tanınabilir?
Sürdürülebilirlik iş dünyası tarafından romantize edilmekte. Bunu “duygusal sürdürülebilirlik” olarak tanımlıyorum. Çevre konusunda duyarlı olmak, eşitsizlliklerin azaltılması gibi konular bu kavram altında yer alıyor. Bu zaten sürdürülebilirlik uzmanlarının sahip olması gereken çok önemli bir özellik. Yeni dönemde kurumsal sürdürülebilirlik tarafında bizim “teknik sürdürülebilirliği” konuşmamız lazım. Sorunu verilerle ortaya koyan, çözüm olduğunda yaratılacak etkinin çevresel, sosyal ve ekonomik boyutundan bahseden liderler ihtiyaç var. Örneğin sadece iklim krizi önemli ve biz şirket olarak bu konuda bir şeyler yapalım demek eskidi. Bunun yerine kendi operasyonel süreçlerimizde araç optimizasyonu yaparsak 3.000 tane aracı sahadan çekebiliriz. Böyle yaptığımızda %X sera gazı azaltımı sağlarız, ve %Y operasyonel tasarruf sağlarız denilebilir. İş dünyası finansal dil hep ön planda olduğu için bu tarafın güçlenmesi sağlanabilir. Ve bu yüzden iş modeli dönüşümü önemli.
 
5. Gençlere (özellikle ilköğretim öğrencileri) sürdürülebilirlik meselesi nasıl benimsetilmeli?
Yerelleşme önemli. Van’da bir sorun varsa bu sorun İstanbul’daki bir STK üzerinden yanıt aranmamalı. Şirketler kendi yerelindeki STK’larla çalışmalı. Ve yerel kurumların kapasite güçlenmesi sağlanmalı. Gençlere ilgili konunun nasıl anlatılacağını bu kurumlar daha doğru ortaya koyacaktır.
 
 
Sürdürülebilirlik kar odaklı olmakla çelişmiyor
Sürdürülebilirliğin 3 temel dinamiğinden biri olan ekonomi (Çevre-ekonomi-insan), karlı olmayan bir işin, projenin, iş yerinin sürdürülebilir olmadığını söylüyor. Sürdürülebilirlik, kar odaklı olmanın yanı sıra gezegen ve insan odaklı diğer konuları da faaliyet kapsamında kayda değer yerlere koymayı içeriyor. Ben öncelikle CEO’ların ve yönetim ekibinin sürdürülebilirliğe sahip çıkmasi için doğru bakış açısı ile donatılmaları gerektiğini düşünüyorum. Eğer sürdürülebilirliğin yeni iş modeli olduğunu anlarlarsa kendi şirketleri ve değer zincirleri için uygun çözümleri de onlar yaratacaklardır.